Türkiye: tüm otellerimiz

Türkiye, toprak ve nüfus bakımından bölgenin en büyük ülkeleri arasında yer almaktadır. Arazi alanı herhangi bir Avrupa devletininkinden daha büyüktür. Toprakların çoğunluğu Anadolu olarak da bilinen Asya'ya düşer. Dağlarla çevrili Konya ovası Anadolu'nun merkezindedir. Batı'da ise Trakya bölgesi ülkenin Avrupa'ya açılan kapısı konumundadır. Türkiye kuzeyde Karadeniz, kuzeydoğuda Gürcistan ve Ermenistan ile çevrilidir. Doğuda İran, güneydoğuda Irak ve Suriye ile sınırı vardır. Batı'da ise Trakya bölgesinden sonra sınırları Yunanistan ve Bulgaristan'ladır. Türkiye'nin başkenti Ankara'dır, ancak en büyük ve en ekonomik olarak lokomotif şehri, İstanbul'dur. 11. yüzyılda Türkmen boyları Anadolu'yu işgal ederek Selçuklu imparatorluğunu kurdu. Bunu 14. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu izledi ve 17. yüzyılda sona eren uzun bir genişleme ve gelişme başladı. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti, milliyetçi, laik, parlamenter bir demokrasidir. Atatürk olarak da bilinen kurucusu Mustafa Kemal, tek parti yönetimi kurdu, ancak 1950'lerden bu yana, iktidar çok partili seçimlerin sonucunda başa geçmiştir.

Türkiye, kısmen İslam'dan ve Doğu Avrupa, Kafkasya, Orta Doğu ve Orta Asya'nın birçok farklılığını bir araya getiren Osmanlı İmparatorluğu'ndan etkilenen, oldukça zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Türk halkı misafirperverliği ve yardımseverliği ile ünlüdür ve artan nüfus nedeniyle, bir topluluk ve mahalle duygusu vardır. Türkiye'deki ana din, çok eşliliğin kaldırıldığı İslam'dır. 20. yüzyılda, batılı sanat, müzik ve edebiyat biçimleri Türk kültüründe yer edinmiştir. Türkiye'deki sanat ortamı, ülkenin çok yönlü bir resmini sunan çok sayıda sanatçı, yazar, şarkıcı ve müzisyenden oluşur. Klasik müzikleri davul, trompet flüt ve tef kullanımı ile karakterize edilir. Türkiye'deki farklılıklardan biri de, dünyanın başka hiçbir yerinde tanık olamayacağınız kültürel gelenekleridir. Lezzetli ile ünlü Türk kahvesinin etrafında toplandığınızda, kalan kahve telvelerini inceleyerek birisinin sizin falınıza bakması gelenekseldir. Bir başka önemli gelenek, biri ayrıldığında arkasından suyun dökülmesidir. Türkler için, bu ritüel sağ salim gidip dönmeye bir göndermede bulunur. Ayrıca nazarın kullanımı çok yaygındır ve olumsuzluklardan ve kötülüklerden koruduğuna inanılan bu uğuru Türkiye'nin her köşesinde görebilirsiniz.

Ankara, Türkiye'nin başkenti ve İstanbul'dan sonra ikinci büyük şehridir. Eski medeniyetlerden kalma ihtişamlı kaleler ve kalıntılarla doludur ve aynı zamanda Devlet Opera ve Balesi'ne ev sahipliği yapan Ankara, sahne sanatlarının merkezi olarak kabul edilir. Ülkenin en önemli müzelerinden ikisi burada yer almaktadır. Anadolu'nun klasik öncesi döneminde insan uygarlığının tarihsel anlatımı hakkında bilgi edinebileceğiniz ikonik Anadolu Medeniyeti Müzesi'ni mutlaka ziyaret edin. Aynı zamanda doğurganlık tanrıçası olan Kibele'nin 1.700 yıllık bir heykelini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, Tunç Çağı'nın Hitit İmparatorluğu'na adanmış eserlerini de görebilirsiniz. Sırada Ankara'nın en çok ziyaret edilen turistik bölgesi, Türkiye devletinin kurucusu olan Atatürk'ün naaşının yattığı Anıtkabir var. Ankara'ya hakim bir tepenin üzerinde yer alan Anıtkabir, mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir yer. Ankara'dan yapacağınız günübirlik bir gezi sizi Anadolu'da varlık gösteren Hitit İmparatorluğu'nun başkenti Boğazkale köyündeki Hattuşaş harabelerine götürecektir. 70 metre uzunluğundaki etkileyici tünelini, Sfenks kapısını ve Aslan kapısını keşfederken bu eşsiz güzellikler karşısında büyüleneceksiniz. Ankara'ya döndüğünüzde, modern Türkiye'nin kuruluşunda önemli bir yere sahip Kurtuluş Savaşı'nı anlatan sergileri keşfedin. Ankara Devlet Opera ve Balesi'ndeki özel performanslara tanık olun. Güzel şehir turunuzdan sonra, Ankara'daki Accor Otellerimizden birinde konaklayın.

Türk rivierasında 'Akdeniz'in İncisi' olarak bilinen Antalya, dinlenmek ve rahatlamak için ideal bir yerdir. Bu tatil beldesi ve yat limanı birçok tarihi mekana ve bazı antik Roma kalıntılarına ev sahipliği yapmaktadır. Buradaki bir diğer cazibe merkezi, Antalya'da günübirlik bir gezi yaparken muhteşem manzaralar sunan Düden Şelaleleri'dir. Alt şelalelerde yüzebilir ve manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Üst şelalelerde ise, büyüleyici mağaraları keşfedebilirsiniz. Antalya Kalesi yakınındaki Kleopatra Plajı'nda ince beyaz kumların ve kristal berraklığında suların sonsuz sahil şeridinin sizi beklediği Antalya'nın birçok plajında serinleyerek gününüzü sonlandırabilirsiniz. Kleopatra Plajı'na inen yamaç paraşütü uçuşlarına katılabilirsiniz. Kaçırılmaması gereken eşsiz bir cazibe merkezi olan Kaputaş plajı, Antalya'nın en güzel görüntü sunan plajlarından biridir. Kaş ve Kalkan arasında pitoresk bir nokta olan otel, altın renkli plajlar, sarp kayalıklar ve Mavi Mağara adı verilen ünlü bir eski korsan mağarası sunmaktadır. Antalya'daki Lara plajı, Suluada, Konyaaltı Plajı ve daha fazlası görülmeye değerdir. Şehirdeki en iyi gezilecek yerlere yakın olmak için Antalya şehrindeki otellerimizden birinde Accor ile rezervasyon yapın. Güzel bir konumda destansı bir konaklama için Rixos Sungate ve Rixos Downtown Antalya'daki tekliflere göz atın, Rixos Beldibi ise Türkiye'nin Akdeniz kıyısında siz ve aileniz için unutulmaz bir konaklama imkanı sunuyor.

Büyük bir yarımadada konuşlanmış büyüleyici bir tatil merkezi olan Bodrum, birbirinden farklı koyları ve plajları ile ünlüdür. Şehrin merkezinde yer alan Ortaçağ'dan kalma Bodrum Kalesi kısmen Halikarnassos'taki Mozole'den taşlarla inşa edilmiştir. Birçok liman ve sahil kasabasına, antik mekanlara, turkuaz renkli suya ve canlı bir gece hayatına ev sahipliği yapan Bodrum, yolculuğunuzda mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir. Eski Yunanca'da Bodrum, Mausolus Türbesi'nin evi olan Halikarnas olarak adlandırıldı. 'Türbe' terimini ilk kez tanımlayan bu görkemli mezar, MÖ 353 civarında inşa edilmiştir. Neredeyse 45 metre yüksekliğinde, inanılmaz büyüklükte devasa bir podyumdan oluşmaktaydı. Zamanının en ünlü Yunan heykeltıraşlarının çoğu bu sütunlar üzerinde çalıştı ve antik dünyanın kalan son harikasıydı. Kalenin arkasına sıkışmış etkileyici bir liman olan Bodrum Limanı, 3.000 yıldır bir sığınak noktası olmuştur. Özellikle gün batımında, okaliptüs ağaçları ve palmiye ağaçları arasından feribotların gelip gidişini izleyerek muhteşem bir öğleden sonra geçirebilirsiniz. Bodrum'daki diğer duraklara geçmeden önce limanın çevresindeki birçok restoran ve kafede yürüyüş yapmanın keyfini çıkarın. Bitez Plajı ve Gümbet Plajı gibi Bodrum'un birçok renkli plajında uzanarak ve yüzerek geçen bir günün ardından, dışarıda bir gecenin tadını çıkarmadan önce ufak bir mola verin. Bu güzel şehirde konaklamanız için rezervasyon yaparken Bodrum'daki mükemmel Accor otelini seçin. Bodrum'un kalbinde yer alan MGallery The Bodrum hotel, Rixos Premium Bodrum ve Swisshotel Resort Bodrum'da konforlu konaklamaların keyfini çıkarabilirsiniz.

Avrupa ve Asya arasında bir köprü olan İstanbul, her iki tarafın farklı güzelliklerini bir arada bulundurur. Keşfinize, Kapalıçarşı'da en sevdiğiniz antika dükkanlarını ziyaret ederek ve alışveriş yaparak başlayın. Daracık sokaklarda keşfedeceğiniz baharat dükkanlarından, balıkçılara, el yapımı mobilyaların sergilendiği dükkanlara kadar çeşitli seçeneklerle ufkunuzu genişletin. Çarşı'nın bu canlı ve renkli ruhu duyularınızı harekete geçirecek. Şehri ikiye bölen İstanbul Boğazı'nın güzelliğinin tadını çıkarın. Feribotlardan birine atlayın ve bir kıtadan diğerine ulaşırken karşınıza çıkan boğaz manzarasının keyfine varın. Sultanahmet Camii Boğaz'dan görülebilir, iç mekanını kaplayan güzel mavi çinileri, dev avlusu ve altı minaresi onu 'görülmesi gereken' bir anıt haline getirir. Galata Kulesi, İstanbul'un nefes kesen manzaralarını sunan bir başka anıttır. Şehrin manzarasına bakan bu kule, başlangıçta bir gözetleme kulesi olarak inşa edilmiştir, şimdi ise bir sergi alanı ve müzedir. İstanbul'un 360 derecelik manzarasını sunar ve şehrin her yerinden görülebilir. Rixos Pera İstanbul'da Galata Kulesi'nin yakınında veya The Galata Istanbul Hotel – MGallery'de konaklayın. Hareketli gece hayatını yaşayabileceğiniz kafeler, sinema salonları ve alışveriş merkezleri ile 19. yüzyıldan kalma binalardan oluşan Taksim'i ziyaret etmeyi unutmayın.

İki kıtadan ilham alan, yeni ile eskiyi harmanlayan tatlar. Çeşitli ve çok kültürlü Türk mutfağını tanımlayan şey budur. Her köşede ve her restoranda çeşitli canlı ve renkli lezzetler sizi bekliyor. Et, peynir, ıspanak veya patates gibi çeşitli dolgular içeren çıtır çıtır böreklerden tutun, ince hamurdan kat kat yapılan Baklavaya kadar birçok farklı hamur işini tadabilirsiniz. Her yöreye özel farklı dolmalar da Türk mutfağının olmazsa olmazları arasındadır. Kumpir ve Döner ise Türkiye'nin neredeyse her yerinde bulunan popüler sokak yemekleridir. Kumpir, çeşitli farklı malzemelerle doldurulmuş fırında patateslerden oluşurken, Döner ise farklı etlerin bir araya getirilip dikey olarak pişirildiği bir Kebap türüdür. Ünlü Türk çayını denemeden gerçek Türk kültürünü yaşayamazsınız. Konukseverliği pekiştiren, dükkanlarda dolaşırken bir fincan çay ikram edilmesi çok yaygındır. Çay, Türk halkı için bir yaşam biçimidir. Derin sohbetlerin en büyük eşlikçisidir. Ve son olarak mutlaka Dondurma'yı deneyin. Dondurmanın Türk versiyonu daha tatlıdır ve içeriğinde Sahlep olması nedeniyle esnek bir dokuya sahiptir.